Rustikev, el dokuma halı sanatını yalnızca bir dekorasyon unsuru olarak değil, yaşayan bir kültür mirası olarak gören bir markadır. Kurucumuz Meryem Altıntaş’ın bir kırlentle başlayan girişimcilik yolculuğu, bugün dünya çapında tanınan bir kültür elçiliğine dönüşmüştür.
Her şey, el dokuma bir kilimden kırlent üreterek başlamıştı. Bu küçük adım, Türkiye’nin önde gelen restoran zincirlerinden birinin ilgisini çekti.
Bir işletmesi dahi olmadan gelen bu ilk büyük sipariş, Rustikev’in doğuşuna ilham verdi.
Bugün Rustikev; hem toptan hem perakende satış yapan, ürünleri dünyanın dört bir yanında kullanılan bir markadır.
Rustikev olarak, geçmişin el sanatlarını bugünün estetiğiyle buluşturuyoruz. Afganistan’daki ustalar tarafından özenle dokunan, ancak Uşak, Memlük, Sultani gibi Türk ve Osmanlı halı modellerinden ilham alan halılarla, tarihe yeniden hayat veriyoruz. Her halı, geçmişin motiflerini bugüne taşıyan bir kültür emanetidir — ve biz bu mirasın emanetçisiyiz.
“El dokuma halı boşa yapılan hiçbir yatırım değildir; geçmişten geleceğe bırakılan bir mirastır.”
Bu anlayışla, Rustikev yalnızca bir satış markası değil, bir kültür köprüsüdür.

Rustikev ürünleri, bugün Avrupa’dan Afrika’ya, hatta Tanzanya’daki adalara kadar uzanan geniş bir coğrafyada tercih ediliyor.
Her ilmek, Anadolu’nun sabrını, zarafetini ve sanatını dünyanın dört bir köşesine taşıyor.
Rustikev, isminden ilham aldığı “rustik” kavramıyla, eskimeyenin güzelliğini temsil eder.
Geçmişin değerlerini bugünün yaşam alanlarına taşırken, her üründe doğallık, el emeği ve özgünlük ön plandadır.
Rustikev’in her halısı, bir hikâye anlatır; her kırlent, bir duyguyu taşır.
Rustikev’in hedefi, el dokuma halı sanatını global ölçekte tanıtmak, bu kadim geleneği yeni nesillerle buluşturmak ve kültürel mirasımızı geleceğe taşımaktır. Bizim için her ürün, yalnızca bir satış değil; sanata, emeğe ve kültüre yapılan bir saygı duruşudur.